Bulgar üniversitelerinden mezun olanlar, kadro olarak Türkiye’de tercih ediliyor

Balkanlardan Haberler
İçeriği Paylaş

İstanbul, Kadıköy doğumlu Selda Işık- Danış Sofya Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği dalında lisans eğitimini Temmuz 2010’da tamamladı, daha sonra yine aynı üniversitede Endüstri Mühendisliği bölümünün yüksek lisansına başladı. Bu yılın еkim ayında ise başarıyla tez savunmasını yaptı.  İş hayatına adım atmaya hazırlanan Selda, aldığı diploma ile emeğinin karşılığını almak istiyor.

Üniversiteyi okumak için neden Bulgaristan‘ı seçtin? Bu kararında hangi sebepler etkili oldu?

\"\"Bulgaristan’ı seçmemin bir çok nedeni var aslında. Öncelikle ailem Bulgaristan göçmeni. Babam Kırcali doğumlu, 1973 yılında Türkiye’ye göç etmişler. Anneannemler de aynı bölgeden 1951 yılı göçmeni. O dönemde Bulgaristan’da eğitim alan tanıdıklarımız vardı. Araştırdık ve Bulgaristan için iyi referanslar aldık. Hem eğitim standartı, hem yaşam koşulları, ayrıca o dönemde diplomaların denkliği olması ve özellikle eğitimin İngilizce olması önemli faktörlerdi. Sofya Teknik Ünivestesi ise teknik alanda en iyi ünversite olarak gösteriliyordu .Türkiye’de yerel radyolarda Bulgaristan’da üniversite eğitimi ile ilgili tanıtımlar vardı. Biz eğitim danışmanlığını yapan şirketlere sadece bilgi amacıyla görüştük. Yıllık eğitim masraflarının gerçek maaliyeti 3 bin avro iken 4 bin 500 avro istendi bizden. Benimle birlikte kardeşim de okumak istiyordu. Türkiye’de özel üniversiteler bir hayli pahalı olduğu için bizler de elbette bu işin maddi boyutunu da düşünyoruz. Maddi açıdan buradaki eğitimin daha az külfetli olması da Bulgaristan’a yönelme sebeplerinden biridir. Ben  Sofya‘ya gelmeden önce Bulgaristan AB üye ülkesi değildi, adaydı. Bunu da göz önünde bulundurdum. Mezun olduktan sonra AB üyesi bir ülkenin üniversite diplomasına sahip olmak da geleceğe yönelik bir avantajdır. Türkiye’nin o dönemde denklik vermesi de bu kararı almamda etkili oldu. Liseden mezun olup ve bu şartlar kendisine sunulan kim bunu kullanmak istemez ki ?

Ailen Bulgaristanlı ama neticede sen Türkiye doğumlusun, buraya gelince neler hissettin?

Bulgaristan’ı ailemin de etkisiyle kültürel açıdan uzak bir ülke gibi görmüyordum. İlk geldiğimde heyecanlı ve meraklıydım. Ne olacak, nasıl bir hayat beni bekliyor. Meraklı gözlerle etrafa bakıyordum. Tabi dili bilmediğim için sadece insanların konuşmalarını dinliyordum.  En başta garipsedim, keskin kelimeler ve kalın sözler, kaba bir dil gibi geldi bana Bulgarca.

Sofya dışardan gelen üniversite öğrencilerine neler sunuyor?

Öğrenciler için rahat bir şehir. Şu açıdan – sosyal hayatı zengin ve insanların bakış açıları farklı. İki ülkede de alışılmış kriterler var. Bu kriterlerin dışına çıkılınca farklı gözle bakıyorlar sana. Örnek verecek olursak Bulgaristan’da dini yönünü ön plana çıkardığın zaman garipsiyorlar, Türkiye’de de biraz açık giyindiğin zaman farklı gözle bakıyorlar… Zaten hemen hemen her ülkede böyle değil mi? Buradaki kültür kendimi rahat hissetmeme neden oldu. Şunu da söylemek lazım Sofya sadece benim eğitim gördüğüm bir şehir, Türkiye ise doğup büyüdüğüm benim asla vazgeçemeyeceğim vatanımdır.

Öğrenciler şehri, bir diğer adıyla “Studentski gradta” kaldın. Oradan izlenimlerin nedir? Türkiye’den gelen öğrencilerin okul hayatına değil de eğlence hayatına daldığı hep söylenir. Bu ne derece doğru?

Yurt koşulları haricinde odada kaldığın kişiler ve arkadaş edindiklerin çok önemli. Hele de yabancı olunca . Bulgaristan’ın kalkınma gücü, eğitimi, örneğin yurt ve okullara yansıyor. Bunlara para ayrılsa çok daha güzel bir görüntü ortaya çıkar. Bir de insan aileden uzak kalınca biraz ben özgürüm moduna giriyor. Tabi bu ailedeki yaşam tarzıyla da alakalıdır. Bunda aile faktörü büyüktür. Burda eğitim çok çetrifilli. Hangi yola gireceğin önemli. Hayatta böyle değil mi zaten. Hangi yolu seçersen oradan gidiyorsun. Burdan herkes kendisine bir pay çıkarsın.

Türkiye’deki ve Bulgaristan’daki eğitim seviyesi kıyaslanabilir mi? Eğitim hakkındaki beklentilerin burada gerçekleşti mi?

Bulgaristan ve Türkiye arasındaki eğitim seviyesi ve kıyaslama ancak bir uzman tarafından yapılabilir. Ben sadece şunun kıyaslamasını yapabilirim. İngilizce bir bölüm seçtim, sınıftaki Bulgar arkadaşların lisede gördükleri İngilizce benim gibi Türkiye’den olan diğer arkadaşlardan daha iyiydi. Bizler hazırlık bölümünde okuduk. Bulgarlar ise  direk başlıyorlar, bu da açık ve net bir örnektir. Bulgaristan’a gelen Türkiyeli öğrenciler hem Bulgaristan’ın sosyal hayatını yaşıyorlar hem üniversite hayatını yaşıyorlar Hangısı ağır basar, kişiye bağlıdır. Eğitim seviyesi bana göre çok iyi. Önemli olan bu eğitimden yararlanmak isteyecek öğrencilerin olmasıdır. Farkı yaratan da onlardır.

Türkiye’de Bulgaristan’dan mezun olan mühendisler tercih ediliyor. Şahsen ben bir iş görüşmesinde bire bir yaşamış olduğum bir şey. Anlatmak gerekirse görüşme yapmış olduğum iş ortaklarından biri klasik sorulan sorular ve neden Bulgaristan ve Bulgaristan’daki eğitim seviyesi nedir sorusu ardından bana şöyle dedi: yapmış olduğumuz iş görüşmesi için belirli teknik bilgiler gerekiyor ve senden önce adaylarla yapmış olduğum mülakatlarda Türkiye’de belirli üniversiteler haricinde bitirmiş olan mühendisliklerde teknik bilgileri yok denecek kadar az olduğunu gördüm. Şuan firmasında Sofya Teknik Üniversitesi mühendislik bölümünü bitrmiş olan çalışanı olduğundan bahsetti .İş görüşmesi ardından ister istemez, denklik sorunundan dolayı insanın aklına şu soru gelir . Madem Bulgaristan’da üniversitelerde eğitim seviyesi düşük ve kabul edilemeyecek, sınava tabı tutulacak hatta şuan denklik başvuruları askıya alınacak kadar vahim durumunda ise pekı o zaman neden Türkiye’de mezun olan mühendis değıl de Sofya Teknik Üniversitesi mezun olan mühendis tercih ediliyor. Bence istihdam açısından bu Türkiye için bir kayıptır. Malesef buna değinmeden edemeyeceğim asıl kurunun yanında yanan yaşlar da onlar!. Denklik konusunda tutarsızlık görüyorum. Bu tutarsızlık 2008 yılına kadar aynı müfredatta ders görmüş öğrencilerin direk denklik alıp 2009 da başlayan STS sınavını kriter belirleyip şimdiye kadar direk denklik vermiş olduğu öğrencilerle ondan sonra ki öğrencilerin eğitim farklılığı varmışcasına ilk önce denklik sınavına tabi tutup ardından başvuruları durdurmaları bu durumun ne kadar vahim ve bir o kadar da haksız yere bizleri mağdur ettiklerini gösteren en açık ve net olan delilidir.

Lisans ve lisans üstü eğitimini başarıyla tamamladın ve iş hayatına atılmaya hazırlanıyorsun, diploma denkliğinin şuan askıda olması işe başlamanı engelleyecek mi? Başka seçeneklerin var mı?

Denkliğin askıda olması özel sektördeki iş hayatımı etkilemeyecek sadece devlet sektöründe çalışmak istersem eğer, denkliğimi almış olmam gerekiyor. Ve ben umuyorum, öyle olmasını da diliyorum en kısa sürede bu sorun da çözülecek.
Endüstri mühendisliği ile bir çok alanda işe başlama imkanı var. Endüstri mühendisliği çok elverişli bir alan. Hem avantaj, hem bir dezavantaj çünkü bu bölümde  üretim planlamadan tutun, İnsan kaynaklarına, satışa, satın almaya, kalite kontrole ve lojistik’e kadar işe girme olanağı sağlıyor. Kısacası firmanın her departmanında çalışılabilecek bir mühendislik dalı. İnsan işe atılmadan hangi alanda çalısmak istediğini kestiremiyor . Stajımı üretim planlamada ve satış operasyonları ve planlamada yaptım. Stajda iken işin nasıl yürüdüğünü görüyorsun.

İş hayatımda emeğimin karşılığını almak istiyorum, o yüzden iş seçimimde de bana sunulacak ve benim yararlı olabileceğim inandığım alanda işe başlamak istiyorum.Lisans ve lisans üstü olmaküzere 7 senelik eğitim hayatımı yüksek lisan tezimle emeğimin karşılığını alarak başarıyla tamamladım. Bu başarıyı artık Türkiye’de yüksek mühendis olarak iş hayatımda da sürdürmek istiyorum.

Yazar: ChinarWEB, Editör: Bayraktar
Kaynak: ChinarWEB


İçeriği Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.