Bosna ateşe bir kez daha yaklaştığında…

Balkanlardan Haberler
İçeriği Paylaş

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 1997-1998 yılları arasında Türk Görev Kuvvet Komutanlığı yapmış bir isim.

Bosna’da görev yaptığı dönemde yaşadıkları ve gördüklerinin yarattığı sonuçlar var.

Mesela Srebrenitsa Katliamı’ndan sorumlu olan Hollandalı Barış Gücü askerlerinin komutanıyla bir NATO toplantısında karşılaştığında Hollandalıya eleştirilerini açık açık söylemiş biri diye biliniyor.

***

Pazar akşamı Saraybosna Havalimanı’na indik Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile birlikte.

Dayton Barış Antlaşması’ndan beri Saraybosna’nın ateşe en yakın olduğu zaman diliminde yapılıyor bu gezi.

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Sırp üyesi Milorad Dodik, merkezi hükümetin istihbarat, savunma, yargı vergi ve gümrük birimlerinden ayrılmaktan, kendi savunma güçlerini oluşturmaktan söz ediyor bir süredir.

Hırvatlar seçim sisteminin değişmesini istiyor, azınlığın çoğunluğu yönetmesi gibi bir teklifleri var masada.

Bosna Hersek’teki Barış Uygulama Konseyi’nin ağustos başında Yüksek Temsilci olarak seçtiği Alman diplomat Christian Schmidt, hemen her konuda Hırvat yanlısı bir çizgi izliyor.

Bosnalı Müslümanlar için durum giderek zorlaşıyor yani…

 

Türkiye bugüne kadar Bosna Hersek’in yaşaması için hep çaba gösteren ülke oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan’daki etkisi ve gücünü, Belgrad ile karşılıklı ticaret ilişkilerini bile Bosna Hersek dengesi üzerinden götürdü. Bu sayede Sırbistan, Bosna Hersek’teki ayrılıkçı Sırp hareketinin destekçisi olmadı.

Hırvatistan ile ilişkilerde de aynı dengelere her zaman dikkat edildi.

Yani Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye’nin vazonun çatlamaması için uğraştığı bir dönemde geldi Saraybosna’ya.

***

“Saraybosna’da aynı acılar bir kez daha yaşanır mı?” sorusuna “Olmaz öyle şey” diye yanıt veremiyor insan.

Burada gelişmeleri oldukça dikkatli bir biçimde takip eden insanlarla konuştum.

Avrupa ve sonra ABD’nin dikkatinin Ukrayna’dan Balkanlar’a kaymasının Moskova’ya sağlayacağı faydayı görmezden gelmemek gerek dedi bir gazeteci, not aldım.

Bir başka uluslararası ilişkiler uzmanı, “Birinci Dünya Savaşı’ndan beri uygulanan taktik aynıdır, bir yeri karıştırmak için bölge haritasına önce etnik farklılıkları sonra dini farklılıkları işaretlersiniz hatta din aynıysa mezhepsel farklılıkları işaretlersiniz, sonra geçmişte nerelerde ne yaşandığını haritaya işlersiniz ve ortaya yeni kaos planı çıkar” diye başladı ve ardından “Bugün yaşanan gelişmeler geçmişten bağımsız değil” diye devam etti.

***

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Saraybosna programı oldukça yoğun. Bosna Hersek Savunma Bakanı’yla görüşmesine çok önem vererek başladı temaslara ve devletin her kesimiyle görüşmeye özen gösterdi.

Ankara, “Bosnalı Müslümanlara yamuk yapmayın, gelir döverim” diyen ağabey değil, “Aynı acıları tekrar yaşamayın” diyen dost politikası izliyor özellikle, Bakan Akar da bu duruşu özellikle vurguluyor.

***

Bugün Butmir Kışlası’nda görevli Türk askerlerine hitap ederek Bosna Hersek ayağını bitirip Kosova’ya geçecek Milli Savunma Bakanı Akar.

İkili temasların ardından çarşamba günü Sultan Murat Kışlası’nda da Mehmetçik ile buluşup, Mamuşa’da Çanakkale Anıtı’nı ziyaret ettikten sonra Türkiye’ye dönecek.

Kosova’da da gerginliklerin üst düzeyde olduğu bir dönem yaşanıyor.

Arnavut ve Sırpların yaşadığı Mitrovitza kasabasında etnik sıkıntılar var; sonbahar Kosova ile Sırbistan arasında yaşanan plaka kriziyle geçti.

Geçtiğimiz 20 yıl içerisinde ABD başkanları bazen Afganistan bazen Irak’ta bir üste karşımıza çıkar, askerlerin Noel kutlamalarına katılırdı ya, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Türk birliklerini ziyareti bir iyi yıllar dileme ziyareti değil.

Son derece kırılgan ve ayrılıkçı hareketlerin tekrar baş gösterdiği bir dönemde Türkiye, herkes hesabını yaparken Ankara’nın bakışını göz ardı etmeyin mesajı veriyor.

Katliama izin veren askerlere 5 bin euro

Srebrenitsa’da Birleşmiş Milletler (BM) adına görev yapan Hollanda Görev Kuvveti’ne (Dutchbat) bağlı personel, askeri istihbaratın elinde bulunan görüntülerin açıklanmasını istedi. Dutchbat bünyesinde Srebrenitsa’da görev yapan eski Hollandalı askerler, “bile bile imkânsız bir göreve gönderildikleri” gerekçesiyle devlet aleyhine dava açtı. Hollanda hükümeti, 2021 Şubat ayında katliama seyirci kalmakla eleştirilen Hollandalı askerlere 5 bin euro ödül verileceğini açıkladı.

Faili meçhul soykırım

Sırpların 1993’te kuşattığı Srebrenitsa Temmuz 1995’te düştü. Kasabada en az 8 bin 372 Müslüman katledildi.

Birleşmiş Milletler’in Boşnaklar için “güvenli bölge” ilan ettiği bir yerde yaşandı o katliam.

BM’nin yargı organı Uluslararası Adalet Divanı 2007’de, kasabada yaşananları “soykırım” olarak nitelendirdi ancak sorumlusunun Sırbistan olmadığına hükmetti. Rusya 2015’te BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan ve kasabada yaşananları “soykırım” olarak nitelendiren bir karar tasarısını veto etti.

Hollanda’nın Lahey kentinde eski Yugoslavya için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi, katliamdan sorumlu tutulan Bosnalı Sırp General Ratko Mladiç’i soykırımdan, insanlığa karşı suç işlemekten ve Srebrenitsa katliamından suçlu buldu. Mladiç müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Hollanda’nın izin verdiği katliam

Srebrenitsa düştüğü zaman binlerce Boşnak erkek, kadın ve çocuk, kasabanın hemen dışındaki Potocari’de bulunan Hollandalı askerlerin denetimindeki BM Barış Gücü karargâhına sığındı.

Hollandalı askerler karargâha sığınanlara burada güvende olacaklarını söyledi. Ancak askerler Bosnalı Sırp güçlerin kampı kuşatması üzerine binlerce Boşnak’ı Sırplara teslim etti.

Sırp güçler karargâha sığınanlar arasından ayırdıkları 300 erkeği kamyonlarla götürüp öldürdü. Kadın ve çocuklar da Bosna’nın diğer kesimlerine götürüldü. Kasabada en az 8 binden 372 Müslüman öldürüldü. Hollanda’da Lahey’de bir mahkeme ise üç yıl önce, kasabada 300 Boşnak’ın öldürülmesinden Hollandalı BM askerlerinin doğrudan sorumlu olduğuna hükmetti. Diğer ölümlerin sorumluluğunu kabul etmedi.

Keskin nişancının gözünden

Dün Sırp keskin nişancıların pazar yerine giden insanları öldürdükleri tepeye çıktım. Foto muhabiri arkadaşımdan mümkün olduğunca yaklaştırmasını istedim görüntüyü. Aynı anda hemen yanda buradaki Sırp nişancılara eşlik eden ve hafta sonu başka ülkelerden insan avlamaya gelenler olduğuna dair bilgileri dinledim. İnsan safarisi yaşanan bir coğrafyada olmak çok garip bir duygu.

Kaynak: Miliyet Gazetesi 28.12.2021 Tarihli Özay Şendirin Köşe Yazısıdır.


İçeriği Paylaş