Bilmiyormuş gibi yap, gitsin!

Yaklaşık on yıldır Bulgaristan Türklerinin hak ve hukuku için, hatta tüm Bulgaristan halkının refahı için mücadele ediyorum; yazdım, çizdim, fikir beyan ettim. Davayı anlattım; Hz İbrahim’e su taşıyan karınca misali elimden geldiğince netice alıcı işler yapmaya gayret ettim. Mensubu olmaktan övündüğüm Bal-Türk’ün yedi buçuk yıl genel başkanlığını yaptım. Bu süre zarfında gençlere yönelik eğitim projelerine […]

Devamını oku

Çakal Meydanı Boş Bulunca Kendini Aslan Sanırmış

Tabiatın Kanunu; Kurtlar Meydanı Boş Bırakınca İtler Çakallar Volta Atar ama Bilmezler ki Kurt O Sessizliği Bozunca Kıyamet Kopar. Bu yazı belki de çok daha önce ve farklı birleri tarafından kaleme alınmalı diye düşündüğümüzden sessizce sadece olanları izledik. Lakin düşündük; Osman Kılıç’a kader kurbanı olmasını, Nuri Turgut Adalı’ya halkı bilgilendirme görevini veya ülkemizin kurucusu M.Kemal […]

Devamını oku

Bir Çınarın Doğum günü

Huzur ve refaha kavuştuğumuz bu günlerde Bulgaristan göçmenlerinin yoğun şekilde yaşadığı bölgelerde artık il ve ilçe merkezlerinde en az iki Balkan Derneğine rastlamak mümkün. Bu derneklerin bir kısmı dernek tabelası altında kıraathane veya yılbaşı, 8 Mart gibi özel günlerde eğlence düzenleyerek faaliyet göstermektedir.

Devamını oku

Bulgaristan’da İsim Değiştirme Hastalığı

2013 yılında Varna Belediye Meclisi bölgede bulunan Türkçe yer isimlerini değiştirme girişiminde bulunmuştu. Buna karşın Bulgaristan kamuoyundan gelen tepkiler, Türkiye’den, özellikle o dönem genel başkanlığını yürüttüğüm Bal-Türk’ün proaktif girişimleri sonucu, Varna Valisi meclisin değişiklik kararını veto etmişti. Bulgaristan Başbakanı, Cumhurbaşkanı ve Varna Valisine yazılan mektuplar sonuç vermiş, aklıselim galip gelmişti. Aradan geçen beş yıla yakın […]

Devamını oku

Usul Olmadan, Vusul Olmaz!

Eskilerin bir sözü vardır: “Usul olmadan, vusul (ulaşma) olmaz”! Niyet, bir hedefe ulaşmaksa, o hedefe ulaşmakla ilgili usulü de işletmek gerekir. Bu bir zarurettir. Diğer bir ifade ile hiçbir usule/yönteme uymadan, bir metodolojiye sahip olmadan maksada varamazsınız. Atalarımız bunu, çok özlü, kısa bir şekilde ifade etmiş: Usul olmadan, vusul olmaz! Bursa’da Hak ve Özgürlük Hareketi […]

Devamını oku

Да бъдем единни, да бъдем заедно

На  една от конференциите, която бях дал  в Истанбул казаn, че  след падането на социалистическия режим в България породилото се описание Турско политическо движение и  становището  „Турското политическо движение” е лъжа. Да, Движението за права и Свободи, с името си, със състава си, с действията си е точно една лъжа за Турско политическо движение. Една […]

Devamını oku

Bir Olmak, Beraber Olmak

Türk Siyasi Hareketi Yalanı İstanbul’da verdiğim bir konferansta, sosyalist rejimin yıkılmasının ardından Bulgaristan’da ortaya çıkan Türk siyasi hareketini anlatmış ve hüküm cümlemde “Bu bir Türk Siyasi Hareketi Yalanıdır” demiştim. Evet, Hak ve Özgürlükler Hareketi, hareketin adıyla, içeriğiyle ve eylemleriyle tam bir Türk Siyasi Hareketi Yalanıdır. Kocaman bir yalan, Türklerin haklarını savunuyoruz yalanı, demokratiğiz yalanı, liberaliz […]

Devamını oku

Asıl Mesele

Bir konu hakkında müzakere edilirken, kenardan köşeden bahsedilir. Ama işin esasına yaklaşılamaz; işte o zaman bir sonuca da varılamaz. Balkan camiasının, sivil toplum kuruluşlarının durumunu biraz da buna benzetiyorum. 2011 yılında genel başkan olarak oluşturduğum yönetim kuruluna yönelik şöyle bir eleştiri almıştım. “Bu çoluk çocukla mı,… ?” Cümleyi tamamlama gereği duymuyorum. Kasıt şu idi, otuz […]

Devamını oku

Boğma Harekâtı…

Osmanlı-Rus Harbi’nden sonra Bulgaristan önce özerk prenslik, Balkan Harbi’nden sonra da bağımsız oldu. Osmanlı yadigârı Evlad-ı Fatihanın hakları Berlin Antlaşması gibi uluslararası ve Osmanlı (daha sonra Türkiye) ile Bulgaristan arasında yapılan ikili antlaşmalarla teminat altına alındı. Lakin bu haklar tam manasıyla fiiliyata hiçbir zaman yansımadı; fiiliyata yansıyan haklar da zamanla törpülendi. Örneğin 1946 yılına kadar […]

Devamını oku

Çuvaldızı Kendine, İğneyi Başkasına

Biz Bulgaristan muhacirlerinin maruz kaldığı ve sık sık kamuoyunda gündem olan bir “Bulgar” meselesi var. Diğer bir ifade ile Bulgaristan’dan anavatana göç etmiş Türklere “Bulgar” denilmesi… Bu konunun iki boyutu var. Birincisi Bulgaristan muhacirlerine günlük konuşma ve yazı dilinde “Bulgar” diye hitap edilmesi; ikincisi ise vatandaşlık bağı ifade edilirken “Bulgar Vatandaşı” denilmesi. Bu yazımda bu […]

Devamını oku