Dr. Özcan ŞİMŞEK- Bulgaristan’da yine bir seçim atlatıldı, yine birçok olay yaşandı. Neticede GERB ve Reformcu Blok koalisyonu dışardan da destek alarak hükümet kurmayı başardı. HÖH ise 38 milletvekilini meclise sokmasına rağmen hemen hemen diğer tüm partilerin hükümet kurma konusunda son seçeneği konumuna geldi. Bu durumun sebebi ise Türk asıllı üyelerinin çokluğundan ziyade Ahmet Doğan, Lütfi Mestan ve diğer DS geçmişi olan üst düzey yöneticilerine olan güvensizlik olarak dikkat çekti. Seçimler geçti, hükümet kuruldu. Artık önümüze bakma ve hangi icraatlerin ifa edileceğini izleme zamanı.
Asıl dikkat çekmek gereken konulardan biri bana göre seçim öncesi propaganda sürecinde yaşananlar. Hatırlayacağınız gibi geçen yıl Mayıs ayında yapılan seçimlerde yeni kurulmuş ve ilk defa seçime katılan HŞHP gerek HÖH mensuplarınca, gerek kimi dernek yöneticilerince gerekse toplumun bazı kısımlarından “Ak Parti’nin desteklediği parti” sıfatıyla çok ağır eleştiriler almıştı. Hem parti olarak hem Korman İsmailov ve Kasım Dal şahsi olarak acımasızca hakaret boyutunda ithamlarla yerden yere vurulmuşlardı. Geçen yılki seçimleri takip edenler ne anlatmak istediğimi çok net anlayacaklardır.
Bu yıl Ekim ayında yapılan seçimlerde ise birden bire rüzgar tersine döndü. HÖH yönetimi seçim öncesinde Ankara’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, çeşitli devlet kurumları ve Ak Parti yönetimi ile temaslarda bulundu. Ak Parti’den ve hükümetten tam destek aldıklarını her yerde ilan ettiler. Öyle ki Boyko Borisov’a dahi “Recep Tayyip Erdoğan’ın desteği bizde, bizimle çalışın” şeklinde baskı yaptılar. Ak Parti desteği ile Bulgaristan’a otobüsler kaldırdılar. Türkiye’de gazetelere, televizyonlara her gün milletvekili adaylarını çıkardılar. Yetmedi paralel yapı ile yakınlaştılar. Gülen cemaatinin yayın organı olan Zaman gazetesinde boy boy reklamlar, ilanlar, haberler yaptırdılar.
Şimdi geçen yıl HŞHP’ye umarsızca saldıran, eleştiren, demediğini bırakmayan o cenaha sormak lazım; bu sene seçimlerde neden Ak Parti’nin HÖH’e desteğini eleştirmek yerine bununla kendinize reklam yaptınız? Siyasetle uğraşan ya da siyasete bir yerden müdahil olan kişilerin tutarlı olması benim için olmazsa olmaz prensiplerden birisidir. İnsanlara bir ideali anlatıp onların desteğine talip olacaksanız önce sözünüzün güvenilir olması, bir dediğinizin diğerini tutması gerekir. Geçen yıl sizden olmayanlara “bunları Ak Parti destekliyor” diyerek hem rakip partiye, hem Ak Parti’ye, hem Recep Tayyip Erdoğan’a en ahlaksız salvoları savururken, bu seneki seçimlerde “Ak Parti bizim arkamızda, Cumhurbaşkanı bizi destekliyor, Başbakan bizden yana” diye övünmek, insanlara bu şekilde reklam yapmak, Ak Parti destekli propaganda yapmak en basit tabiri ile ikiyüzlülük değil de nedir?
İşte burada samimiyet ortaya çıkıyor, efendilik ortaya çıkıyor, prensipleri olanlar, alnı açık olanlar ortaya çıkıyor. Konu Ak Parti ya da HŞHP değil, konu insanların oylarına talip olan, kendilerini halka etki edebilecek noktada gören bu güruhun aslında yalnızca işine geleni savunması, kendi çıkarına çalışmasıdır. Bunlar için, bugün kara dediklerine yarın ak demek, bugün tükürdüğünü yarın yalamak sorun teşkil etmez. Prensip sahibi, onurlu, gururlu, haysiyetli şahıslar zaten tutarlı davranmayı bilirler. Doğru bildiğinin peşini bırakmazlar. İşte maalesef Bulgaristan Türklerinin sorunları konu olduğunda belli bir noktadan öteye gidilememesinin temel sebebi de buradan kaynaklanmaktadır. Bulgaristan siyasetinde şahsi menfaat peşinde koşan bunun gibi ikiyüzlü siyasetçilerin temizlenmesi ve dürüst, namuslu, prensipli Türk siyasetçilerin çıkması ve mevcut temiz, ilkeli siyasetçilerin desteklenmesi zaruridir. Yoksa bahsettiğimiz örnekteki gibi menfaatçi şahsiyetlerle bir arpa boyu yol alınamaz.