Karadağ’da dil sorunu yine ortaya çıktı

Balkanlardan Haberler Haberler
İçeriği Paylaş

Anayasa Mahkemesi, hükümetin Sırp azınlık partileriyle okullardaki dil konusunda 2011 yılında yaptığı anlaşmayı bozdu

Karadağ Anayasa Mahkemesi, 2011 yılında hükümetle muhalefet arasında sağlanan ve öğrencilerin Karadağ dilinin dışındaki dillerde öğrenim görmesine olanak sağlayan bir anlaşmanın anayasaya aykırı olduğuna karar vererek, okullardaki resmi dille ilgili tartışmaları yeniden başlattı.

Karadağ’ın 2007 anayasası Karadağca’yı tek resmi dil ilan etmesine karşın, 2011 yılındaki anlaşma öğrencilerin “Karadağca-Sırpça, Boşnakça ve Hırvatça dili ve edebiyatı” öğrenmesine olanak sağlıyordu.

Yeni Sırp Demokrasisi Partisi Genel Başkanı Andrija Mandiç, mahkemenin kararının, AB üyelik müzakerelerinin iki faslını yerine getireceği önerilen anayasa değişiklikleriyle ilgili tartışmayı olumsuz etkileyeceğini öne sürdü. Söz konusu değişiklikler için üçte iki meclis çoğunluğu gerekiyor ve bunlar Karadağ’ın AB üyelik yolunda ilerlemeyi sürdürmesinin başlıca ön şartlarını oluşturuyor.

Karardan sonra konuşan Mandiç, “Muhalefetin kendi çıkarlarını ve ülkedeki en büyük dil topluluğunun çıkarlarını koruması için çok geç değil.” dedi.

Karadağ ve diğer Balkan ülkelerindeki resmi dil tartışmaları karmaşık bir hal aldı. Eski Yugoslavya’nın dili Sırp-Hırvatça idi ve Yugoslavya dağıldıktan sonra ortaya çıkan yeni ülkelerin her biri diline kendi ülkesinin adını vermek istedi. Diller ülkeler arasında benzerlik göstermesine karşın, farklı şiveler ve aksanlar konuşuluyor.

2011 yılında yapılan son nüfus sayımından elde edilen verilere göre, ülkenin 620 bin 29 kişilik nüfusunun yüzde 45’i kendisini Karadağlı, yüzde 30’u ise Sırp olarak tanımlıyor. Yanıt verenlerin yaklaşık yüzde 34’ü Karadağca konuştuğunu söylerken, Sırpça konuşanlar yüzde 47’lik bir kesimi oluşturuyor.

Karadağ Demokratik Sırp Partisi sözcüsü Matija Nikoliç, Anayasa Mahkemesi’nin kararının Karadağ’da Sırplara karşı ayrımcılığın bir göstergesi olduğunu söyledi.

SETimes‘a konuşan Nikoliç, “Mahkeme çoğunluk olan bir şeyi nasıl anayasaya aykırı ilan edebilir? Bu, bu ülkenin nüfusunun yüzde 30’unu meydana getiren bir milliyete yönelik katıksız ayrımcılık ve tarihin çarpıtılmasıdır. Durumun gelecekte daha iyi olacağına inanmıyorum.” dedi.

Bazı ebeveynler, devletin çocuklarıyla “dil oyunu” oynadığını söyledi.

12 yaşındaki oğlu Sinisa Podgorica’da ilkokul beşinci sınıfa giden Gordana Ljubaj SETimes‘a verdiği demeçte, “Çocuğumun git gide kafası daha çok karışıyor. Bir yıl bir dil, ertesi yıl başka bir dil öğrendi. Aslında aynı dili öğreniyor. … Buna istedikleri adı versinler, siyasiler istiyorsa Somalice olsun, ama lütfen bu sorunu kalıcı olarak çözün ve biz de bir daha uğraşmak zorunda kalmayalım.” şeklinde konuştu.

Niksiç’te bir lisede ders veren Sırpça profesörü Svetozar Cirakoviç, 2004 yılında Karadağ’ın bir önceki anayasasında belirtilen “ana dili” öğretmeyi reddettikleri için işlerini kaybeden 30 profesörden biriydi. Ana dil, Karadağ’daki bütün dillerin -Sırpça, Karadağca, Boşnakça, Hırvatça ve Arnavutça- ortak adıydı. Bu 30 öğretim üyesiyse, sadece uzmanlık alanları olan Sırpça öğretmek istiyordu.

Meslektaşlarının birçoğu eğitimi bırakıp şu anda başka alanlarda çalışırken, Cirakoviç hâlâ Sırpça öğretim üyeliği yapıyor, ama Arnavutluk’ta.

SETimes‘a konuşan Cirakoviç, “İşten atıldığımda, İşkodra – Arnavutluk’taki Karadağlılara ve Sırplara Sırpça öğretmeye başladım. Burası Karadağ ile aradaki bir sınır kasabası ve orada yaşayan bir sürü insanımız var. Ben tüm hayatım boyunca tek bir dil öğrettim. Başka bir dili öğreterek nasıl devam edebilirim? Bu, bir psikiyatriste kardiyoloğun işini verip ondan birisinin kalbini ameliyat etmesini istemek gibi bir şey. Bu çok kötü bir uygulama ve bence bundan en çok zararı çocuklarımız görecek ve bu durumda hiçbir suçları yok.” dedi.

2011 yılında anlaşmayı yapan eski Başbakan İgor Luksiç, o dönemde anlaşmanın “Karadağca’nın resmi dil olduğunu açıkça gösterdiğini ve aynı zamanda her türlü dilin ayrım yapılmaksızın tam olarak korunmasını sağladığını” söylemişti.

Bunun karşılığında, muhalefet de ülke seçim yasasında üçte iki meclis çoğunluğu gerektiren değişikliklere destek vermeyi kabul etmişti.

Parlamentonun Anayasa Komitesi üyesi ve iktidardaki DPS partisinin üst düzey yetkilisi Miodrag VukoviçSETimes‘a yaptığı açıklamada, muhalefetin şikayetlerinin “Sırpça dilini resmi dil ilan etme amaçlı … başarısız bir girişim” olduğunu söyledi.

Vukoviç, “Anayasa reformu konusunda, muhalefet dil yüzünden anayasa değişikliğine lehte oy vermeyeceğini duyurdu. İki konunun birbiriyle alakalı olmadığını ve yargıyla ilgili anayasa reformlarının bu dil meselesinden bağımsız olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

SETimes.com


İçeriği Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.