Türkiye, Sırbistan ve BiH ekonomik ve siyasi işbirliğini ilerletecek

Haberler
İçeriği Paylaş

Türkiye, Sırbistan ve BiH, Balkanlar’da barış, istikrar ve işbirliğini ilerletmek amacıyla siyasi ve ekonomik ilişkilerini geliştirecek.

Geçtiğimiz günlerde Ankara’da gerçekleşen tarihi bir zirvede, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bölgede işbirliğini artırma amaçlı başarılı bir diplomatik girişimle çok sayıda Balkan liderini ağırladı.

Gül’ün konukları Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç ve Bosna-Hersek (BiH) cumhurbaşkanlığı üyeleri Bakir İzetbegoviç (Bosnalı), Nebojsa Radmanoviç (Sırp) ve Zeljko Komsiç (Hırvat) idi.

Toplantının sonunda kabul edilen Ankara Zirvesi Bildirgesi’ne göre, taraflar “iyi komşuluk ilişkileri ve bölgesel işbirliğinin ilerletilmesi de dahil olmak üzere üçlü istişare sürecinin temel ilkelerini” yineledi ve “diyalog, hoşgörü ve karşılıklı anlayışın çok ırklı bir sosyal ortamda uzlaşmayı yaygınlaştırma açısından taşıdığı önemi” vurguladı.

Toplantı 14 ve 15 Mayıs tarihlerinde gerçekleşti.

2010 yılından beri bakanlık seviyesinde gerçekleşen üçlü istişare süreci, artık özellikle ekonomi, kültür, eğitim, bilim, enerji, altyapı, ulaştırma, spor ve turizm alanlarındaki işbirliği üzerinde durularak, bölgesel işbirliğine yönelik kurumsal bir çerçevede işleyecek.

Zirve, bütün taraflara, bundan böyle her yıl toplanacak olan devlet başkanları seviyesinde güven ve işbirliğini geliştirmeleri için bir platform sağlıyor. Yılda iki defa da bakanlar düzeyinde üçlü toplantılar düzenlenecek.

Gül zirvede yaptığı konuşmada, “Üçlü zirve sürecinin artık kriz çözme ve tarafları buluşturma aşamasından, kurumsallaşma ve ortak projeler üretme safhasına geçmesi, bizlere umut aşılamaktadır. Balkan ülkelerinde iş başına gelen liderlerin çoğu (…) geçmişe değil geleceğe bakan zihinsel bir dönüşümün kapısını aralamıştır.” dedi.

Ankara Bildirgesi, Sırbistan Başbakan Yardımcısı ve Ticaret Bakanı Rasim Ljajiç, Türkiye’nin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve BiH Dış Ticaret ve Ekonomik İlişkiler Bakanı Mirko Saroviç’in zirve arifesinde bir ekonomik ve ticari işbirliği anlaşması imzalaması sonrasında geldi.

Üçüncü ülke pazarlarında işbirliği de dahil olmak üzere üç ülke arasındaki ekonomik faaliyetler ve yatırımları artırma amaçlı anlaşma, ülkeler arasında halihazırda gelişmekte olan siyasi ilişkilere katkı sağladı.

Uzmanlara göre, üçlü süreç ekonomik refah getirmek ve AB bütünleşme süreci ve BiH ile Sırbistan arasındaki uzlaşma sürecine katkıda bulunmak açısından olumlu yönde atılmış önemli bir adım teşkil ediyor.

Türkiye, tarihi bağları ve kültürel benzerliklerinin yanı sıra siyasi ve ekonomik konularda rehberlik etme becerisi sayesinde, Balkan ülkeleri arasındaki gerginlikleri azaltma ve işbirliğini geliştirmede proaktif ve yapıcı bir rol oynadı.

Ankara merkezli bir düşünce örgütü olan 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nün Balkan uzmanlarından Gözde Yasin, tarafları aynı masada buluşturan temel nedenin Balkanlar’da istikrarı korumak ve üç ülke arasında toprak bütünlüğüne saygı temelinde diyaloğu sürdürmek olduğunu ileri sürdü.

SETimes‘a konuşan Yasin şunları söyledi: “Türkiye’nin masadaki pozisyonu ise esasen hem Türkiye’nin Balkan siyasetinde etkin olma istekliliği hem de tarafları bir araya getirmede uluslararası topluluğun girişimlerinin sonuçsuz kalması ile ilişkilidir. Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin üç üyesinin birlikte gelmesi de başarı skalasındaki önemli eşiklerdendir.”

Yasin, “Üçlü zirvelerin bana göre sembolik anlamı da, ‘Biz farklılıklarımızı çözme biçimlerimizi kendi içimizde tartışabiliriz, bizi en iyi biz biliriz’ mesajını vermesidir.” diye ekledi.

Üç ülkenin ekonomi bakanları arasında devam eden işbirliği, Ankara zirvesinde üçlü bir ticaret komitesi oluşturulması yönünde yayınlanan bir bildirgeyle daha pekiştirildi. Bundan böyle üç ülkenin iş çevreleri, işbirliği ve ticareti ilerletmenin yanı sıra ortak iş girişimleri geliştirmek için de daha sık bir araya gelecek.

Yasin sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye zaten uzun zamandır Türk yatırımlarını bu iki ülkeye yönlendiriyor ve havaalanı kurma, otoyol inşası gibi bölge ülkelerini birbirine coğrafi anlamda bağlayan inşaat çalışmalarında yer alıyor; Arap ve özellikle Azerbaycan gibi Kafkas ülkelerini de bölgeye yatırım yapmaya teşvik ediyor. Türkiye, yatırım anahtarını, bölgede istikrarı sürdürmek ve bölge ülkeleri arasındaki ekonomik bağları güçlendirmek için kullanıyor.”

Bosnalı bir siyasi analist ve Banja Luka merkezli Friedrich Ebert Vakfı’nın Direktörü olan Tanja Topiç, üçlü toplantının bölge ülkeleri arasında gelecekte kurulacak ilişkiler için mükemmel çerçeve oluşturduğunu ileri sürdü.

SETimes‘a konuşan Topiç, “İki noktayı belirtmekte fayda var. Bu toplantıdan sonra ekonomi kesinlikle yukarı yönde giderken, siyasi ilişkiler de bu girişimle görünür şekilde gelişecektir.” dedi.

Topiç şöyle devam etti: “Liderler tahakkümle ilgili, bir ülkenin diğerini işgal etmeyi planladığı şeklindeki önyargıları yavaş yavaş kırıyorlar. Bundan sonraki toplantıların, bölgedeki siyasi liderler arasında daha da iyi bir anlayışa katkı sağlamasını umut ediyorum.”

Nisan ayı sonunda, aşırı milliyetçi Sırp Radikal Partisi’nin önde gelen isimlerinden birisi olan Nikoliç, dizleri üzerine çökerek Srebrenica katliamında hayatını kaybeden binlerce Bosnalı Müslüman için af diledi ve bu önemli hamle tüm bölge tarafından hoş karşılandı.

BiH cumhurbaşkanlığının 24 Nisan’da Sırbistan’a yaptığı yakın tarihli bir ziyaret de, başta bölgeyi ortak çabalarla daha müreffeh bir hale getirme ve Batı Balkanlar’da her türlü ihtilaftan kaçınma yönünde verilen sözlerle açıklayıcı bir niteliğe sahip.

Belgrad’daki Uluslararası Siyaset ve Ekonomi Enstitüsü araştırma görevlilerinden Dragan DjukanoviçSETimes‘a verdiği demeçte, bildirgenin hudut sorunları, mültecilerin durumu ve Sırbistan ve BiH arasındaki Devletler Arası İşbirliği Konseyi’nin yeniden canlandırılması gibi diğer önemli meselelerin çözüm sürecine hız kazandıracağını ileri sürdü.

Ankara Bildirgesi’nde, “güvenli ve emniyetli bir ortam yaratmak için terör, her türlü aşırılık yanlılığı ve organize suçla mücadelede yakın işbirliği ve eşgüdümün önemi” de vurgulandı.

Sırbistan’ın yüzde 82’si Bosnalı Müslümanlardan oluşmak üzere yaklaşık 100 bin kişinin yaşadığı Sancak bölgesinin merkezi olan Novi Pazar’ın belediye meclis üyesi Sadetin Mujezinoviç için, bu tür üçlü toplantılar ve bildirge ekonomik kalkınma açısından önem taşıyor.

SETimes‘a konuşan Mujezinoviç, “Bu bölgenin önde gelen ekonomik güçlerinden birisi olan Türkiye gibi bir ülkenin iş ortağı olması ve iki ülkeye yatırım yapmakla ilgilenmesi, Sırbistan ve Bosna’ya ancak fayda sağlayacaktır.” dedi.

Mujezinoviç, “Yetkililerin yapacağı sık ziyaretlerin insanları ekonomik işbirliğine teşvik edeceği kesindir, zira bu tür toplantılar sıradan insanlar arasında da güven inşa etmektedir. İstihdam yaratılması toplumlar arası uzlaşmaya katkıda bulunmaktadır. Bosna, Sırbistan ve Türkiye kazanan bir kombinasyondur.” diye ekledi.

Ankara’dan çıkan olumlu mesajlardan vatandaşlar da memnun.

Saraybosna’da siyaset bilimi okuyan Ruzdija KovacSETimes‘a şunları söyledi: “Bu insanların ekonomi hakkında tartışmaları hoşuma gitti. Siyaset artık geçmişte kaldı. İnsanların çalışmasına, para kazanmasına, seyahat etmesine ve buluşmasına izin verilmeli. Tüm bunları elde ettiğinde, hobi olarak siyasetten bahsedebiliriz.”

Bu haber, muhabirler Saraybosna’dan Drazen Remikoviç ve Belgrad’dan İvana Jovanoviç’in katkılarıyla hazırlanmıştır.

Türkiye’nin Balkanlar’daki ekonomik ve siyasi rolünü olumlu görüyor musunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorum bölümünde paylaşın.

SETimes.com


İçeriği Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.