Türk dizileri Batı Trakya’yı da bozdu

Haberler
İçeriği Paylaş

Gazetemiz Akit’e çarpıcı açıklamalarda bulunan Batı Trakya Türk Azınlığı İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, “Kimi Türk kanallarının yayınları bizde kültür erozyonuna sebep olmaya başladı. Yunanistan’daki Türkler, ‘Türkiye’de hayat böyleyse bizde de böyle olmalı’ diyorlar ve Osmanlı kültüründen uzaklaşıyorlar. Bu dizileri izleyen Yunanlılar ‘Müslüman Türkler bizden daha berbatmış’ diyor. Bunu dedirtmemek lazım” ifadelerini kullandı.

RAMAZAN ALKAN / ANKARA – Batı Trakya Türk Azınlığı İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Akit’e çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Batı Trakya Türklerinin mübarek Ramazan ayını “Eski Ramazanlar” gibi yaşadığını söyleyen Mete, Türk dizilerinin Osmanlı kültürünü yok ettiğinden yakındı. Mete, “Kimi Türk kanallarının yayınları bizde kültür erozyonuna sebep olmaya başladı. Yunanistan’daki Türkler, ‘Türkiye’de yaşam böyleyse bizde de böyle olmalı’ diyorlar ve Osmanlı kültüründen uzaklaşıyorlar. Bu dizileri izleyen Yunanlılar ‘Müslüman Türkler bizden daha berbatmış’ diyor. Bunu dedirtmemek lazım” ifadelerini kullandı.

YUNANİSTAN ‘KUKLA MÜFTÜLERİ’ KULLANIYOR 

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA)’nın düzenlediği “Balkanlarda İslam” kitap tanıtımı programına katılan Batı Trakya Türk Azınlığı İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Akit Muhabiri Ramazan Alkan’a Türklerin yaşadığı sıkıntılar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Eğitiminin büyük bir bölümünü Türkiye’de tamamlayan Mete, 2007 yılında seçilmiş İskeçe Müftüsü olarak göreve başladı. Yunanistan’ın atanmış müftüler ile seçilmiş müftülerin etkisini kırmak istediğini anlatan Mete, “Bizde müftüler Osmanlı’nın koyduğu sistemle seçilmeye devam ediyor. Müftülere seçimle iş başına gelir ve ölene kadar da bu görevlerini sürdürür. 1985’te Gümülcine 1990’da İskeçe Müftüleri ölünce Yunanistan, seçim ilan etmesi gerekirken, Osmanlı’dan gelen sistemi terk edip atamayla müftü belirledi. Yunan devleti 90’lı yıllardan itibaren seçimli müftüleri kabul etmiyor. Bunun yerine kendisinin koymuş olduğu ‘kukla müftüler’ uygulamasıyla bizim elimizden bu hakkı almaya çalışıyor. Ancak azınlık Türk halkı kendi seçilmiş müftüsüne sahip çıkıyor” dedi. 

“TÜRK DİZİLERİ KÜLTÜR EROZYONUNA SEBEP OLUYOR”

Batı Trakya’da yaşanan Ramazan’ın “eski Ramazanlardan” olduğunu vurgulayan Mete, “Bizde Ramazan ayı, Osmanlı’dan kaldığı şekilde sürüyor. Son senelerde biraz değişime uğradı. Nedeni de Türkiye televizyonlarındaki yayınlar. Türk yayınları, bizi birçok güzelliğimizden uzaklaştırdı. Yunanistan’daki Türkler,‘Türkiye’de yaşam böyleyse bizde de böyle olmalı!’ dediler ve Osmanlı kültüründen, yaşamından uzaklaşmaya başladılar. Biz eskiden değerlerine daha bağlı, Yunanlıların baskılarına rağmen kültürümüze sahip çıkıyorduk. Kimi Türk kanallarının yayınları bizde kültür erozyonuna sebep olmaya başladı. Ancak buna rağmen ‘Nerde o eski Ramazanlar’ dedikleri o Ramazan ayı bizde yaşanmaya devam ediyor” diye konuştu. 

“GENÇLER, DİZİLERDEKİ GİBİ YAŞAMAYA ÇALIŞIYOR”

“Türk dizileri, yayınları Batı Trakya’yı nasıl etkiledi?” sorumuza Ahmet Mete Hoca, şu cevabı verdi: “Genç kızlarımız bizim açık olmazdı. Batı Trakya’da dinine bağlı bir yaşam hâkimdi. Sokaklarımızda başı açık kızımız olmazdı. Bu televizyonlar kanalıyla İslami yaşamın değişmeye başladığını görüyoruz. Evlilik çağına gelmiş kızlarımız artık rahatça açık gezebiliyorlar. Dizilerden gördükleri ayakkabı ile evin içine girme gezme durumu bizde de görülmeye başladı. Türk televizyonlarında ne veriliyorsa, bizim genç nesil de aynısını kendi hayatına uyarlamak istiyor. Gençler dizilerdeki gibi yaşamaya çalışıyorlar. Bu bizi endişelendiriyor. ” 

“YUNAN: TÜRKLER BİZDEN DAHA BERBATMIŞ” 

Türk dizi yapımcılarına seslenen Mete, TRT’nin kimi yayınlarını örnek göstererek şu çağrıda bulundu: “TRT bu konuda daha bilinçli bir yayın politikası sürdürüyor. Yunus Emre, Diriliş Ertuğrul, Filinta gibi diziler bizi köklerimize daha da yakınlaştırıyor. Diğer kanallarında buna benzer yayınlar yapması kültür erozyonunu sizde de bizde de önleyecektir. Para için değerler ayaklar altına alınmamalı. Yapımcılar bu konularda çok hassas olmak zorunda. İslam’ı televizyonlar aracılığıyla anlatabilirler. Yunan kanallarında Türk dizileri yayınlıyor. Bu dizileri izleyen Yunanlılar ‘Müslüman Türkler bizden daha berbatmış. Bu nasıl Müslümanlık?’ diyor. Bunu dedirtmemek lazım. Dedelerimize küfrettirmeyelim. Ben vaazlarımda bunları söyleyip, cemaati bilinçlendirmeye çalışıyorum. Bu yapımların İslam’ı hedef aldığını söylüyorum. Ancak az da olsa izi kalıyor, maalesef.” 

EN BÜYÜK PROBLEM EĞİTİM

Batı Trakya Türklerinin sorunları hakkında da konuşan Ahmet Mete, en büyük sorunun eğitim sorunu olduğunun altını çizdi. Yunan devletinin Türklere meşru haklarını vermediğini kaydeden Mete, “Çocuklarımıza Türkçe’nin de içinde bulunduğu iki dilli bir eğitime müsaade etmiyorlar. Kreşlerimiz kapatılıyor. Azınlık okulu açmamıza müsaade edilmiyor. Türkçe kitapların basımları geciktiriliyor. Böyle olunca çocuklarımızı Yunan okullarına göndermek zorunda kalıyoruz. Buralarda da çocuklara Türklük üzerinden hakaret ediyorlar. Müslüman olmalarından dolayı aşağılamaya çalışıyorlar. Türkiye’deki Rum vatandaşlarına vakıf malları iade edildi, okulları açılıyor, papazlara vatandaşlık verildi, din adamlarının seçimlerinde kolaylık sağlanıyor. Fakat Yunanistan bunların hiç birini yapmadı. Yapması da zor gözüküyor” şeklinde konuştu. 

“TÜRKİYE BİZE NEFES ALDIRIYOR”

Türkiye’nin son yıllarda gösterdiği büyüme başarısının kendileri için gurur kaynağı olduğunu söyleyen Ahmet Mete, “Güçsüz Türkiye, Yunanistan’daki azınlık olan bizleri de güçsüz kılıyor. Bize sahip çıkmayan bir Türkiye olduğunda azınlıklar hep ezildi. Ses çıkaran, soydaşlarını koruyan bir Türkiye olduğunda ise biz bulunduğumuz yerlerde rahat ediyoruz.  Türkiye güçlü olduğu müddetçe biz daha rahat nefes alıyoruz. Türkiye bize sahip çıkıyor, çıkmaya da devam etsin. Biz anavatana gönülden bağlıyız. Biz Yunanistan’da azınlığız ve haklarımızın verilmesini istiyoruz. Bu hakların Yunan devletinden alınması içinde Türkiye’den de yardım istiyoruz” dedi.

Akit Gazetesi


İçeriği Paylaş