Savaş zamanı tecavüz kurbanları: “İnadına yaşıyoruz”

Balkanlardan Haberler
İçeriği Paylaş

Tarih boyunca, cinsel taciz bir savaş silahı olarak kullanıldı ve bugün de Suriye’de kullanılıyor. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, 1990’lardaki ihtilaf sırasında Bosna-Hersek’te (BH) 50 bin kadar kadının tacize uğradığını, Suriye’de ise güvenlik güçlerinin “hem erkek hem de kadına yönelik tecavüzü muhalefet arasına korku salma aracı olarak kullandığını” söyledi.

İngiltere, tecavüz zanlılarının yargılandığı davalarda kullanılmak üzere toplu cinsel taciz hakkında kanıt toplamak için savaş bölgelerine gidecek polis memurları, avukatlar, adli tıp uzmanları ve psikologlardan oluşan bir ekip kuracağını duyurdu.

30 Mayıs tarihli Balkan Insight tarafından aktarılan sözlerinde Hague, BH’de sadece yaklaşık 30 cinsel taciz failinin yerel mahkemeler ve Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) tarafından mahkum edildiğini söyledi.

ICTY sözcüsü Nerma Jelasiç SETimes‘a yaptığı açıklamada, “Mahkeme tarafından suçlanan 161 kişinin yaklaşık yarısının iddianamelerinde cinsel taciz suçlamaları yer alıyordu. Mahkeme, savaş zamanı cinsel taciz faillerine karşı adli işlem başlatan ilk uluslararası mahkemeydi.” diyor.

1995 yılında mahkeme, bir takım insanları Prijedor civarındaki kamplarda meydana gelen cinsel şiddet suçlarıyla suçladı. Bundan iki yıl sonra da, ICTY Dusko Tadiç davasında cinsel şiddetten ceza veren ilk uluslararası mahkeme oldu.

Bir diğer önemli olay da 2004 yılında, General Radislav Krstiç, askerlerinin gerçekleştirdiği cinsel şiddet de dahil olmak üzere Srebrenica soykırımında rol oynamaktan 35 yıl hapse mahkum edildiğinde meydana geldi. Bu, tarihte tecavüzün bir etnik temizlik aracı ilan edildiği ilk davaydı.

Saraybosna merkezli Kadın Savaş Mağdurları Derneği, sessizliğini bozan mağdur sayısının arttığını söylüyor.

Derneğin kurucusu Bakira Haseciç SETimes‘a verdiği bilgilerde, dernek Boşnak, Hırvat ve Sırp üyelere sahip olmasına karşın, “savaş suçlarının %98’inin Boşnak kadınlarına karşı işlendiğini” söylüyor. Son dönemde üyelerin arasında Romanlar da katılmış.

Haseciç, “travmayı atlatmanın, yaşadıkları onca şeyi akıllarından silmenin imkânsız olduğunu” söylüyor.

Haseciç, 2008 yılında kabul edilen savaş suçu zanlılarının kovuşturulmasına ilişkin stratejiyi eleştiriyor. “Bu stratejiyle devam ederlerse … onlara 1.000 yıl gerekecek.”

2010 sonu itibarıyla, BH’de 28 kişi cinsel şiddet suçlarından hüküm giydi ve bunların dördü suçları önlememekten ayrıca suçlu bulundu. Bunlardan bazıları, 40 yıla mahkum olan Milomir Stakiç gibi, uzun hapis cezaları aldı.

Tecavüz mağdurları, ne BH ne de Kosova’nın ilgili savaş mağdurları yasalarına dahil edilmedi. Ne de Kosova’daki mağdur sayısıyla ilgili kesin rakamlar var.

Priştine’deki İşkenceyle Mücadele Merkezi’nden Feride Rushiti SETimes‘a verdiği demeçte, “Tecavüze uğrayan kadın sayısının 10 bin ile 20 bin arasında değiştiği söyleniyor. Toplumumuzda, insanlar bu tür şiddet olayları hakkında açıkça konuşmuyor.” diyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından Mayıs 2000’de hazırlanan bir rapora göre, tecavüzlerin büyük çoğunluğu “ya Sırbistan İçişleri Bakanlığı ya da Yugoslav Ordusu” ile bağlantılı “Sırp milis kuvvetlerince” gerçekleştirildi.

Rushiti, tecavüzün bu kadınlar üzerinde çok büyük bir etki yarattığını ve çoğu zaman boşanma veya asla evlenmeme kararına yol açtığını belirtiyor.

BH’den Haseciç de buna katılıyor. “Kadınların hiçbiri travmayı atlatamıyor. Adalet ve gerçek için savaşarak, inadına yaşıyoruz.”

Bu içerik SETimes.com için hazırlanmıştır.

İçeriği Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.