Balkan Müslümanlarının Birlik Ruhunun Pekiştiği Yer: “Çanakkale Savaşı”

Dr. Abidin Karasu
İçeriği Paylaş

Tarihte öyle anlar vardır ki bir millet et ve tırnak gibi bir araya gelir sarsılmaz bir dayanışma ruhu gösterir. Çanakkale Savaşı bu anlardan biridir. Üç kıtaya yayılmış devletimizin geniş sınırları içinde yaşayan insanlarımızın birlik ve beraberlik ruhlarının zirveye ulaştığı bir andır Çanakkale Savaşı.

Milletimizin kahramanlık, birlik ve beraberliğinin tarih sahnesinde pekiştiği en önemli zaferlerden olan Çanakkale Zaferi’nin 100.yıl dönümünü şanına yakışır bir şekilde birçok etkinlik, konferans, oturum, panel, proje, yerli ve yabancı STK’ların katılımlarıyla kutlanıyor. Bu süre zarfından belki de ilk defa bu kadar kapsamlı etkinlikler düzenleniyor. Balkanlardan Kafkasya’ya Asya’dan Afrika’ya kadar Çanakkale savaşına katılmış askerlerin torunları davet edilmekte çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

Çanakkale Zaferi sadece ülkemizin birliği ve bütünlüğü açısından değil bir zamanlar yönettiğimiz eski coğrafyadaki insanlarımız akrabalarımız, soydaşlarımız için de son derece büyük öneme sahiptir. Bu büyük milletin ferdi olan insanlar her şeyi bir kenara bırakarak Çanakkale Savaşına koşmuşlar canlarını feda etmişlerdir. Çanakkale Zaferi büyük bir dayanışma ruhunun gösterildiği ve bu milletin tekrar ne kadar büyük olduğunu birlik ve beraberliğine ne kadar güçlü olduğunu göstermiştir. İmparatorluğun dört bir yanında gelen yüzlerce gönüllü asker bunun en güzel örneğidir. Balkanlardan, Kafkasya’dan, Kırım’dan, Afrika, Asya’dan gelenlerin bir amacı vardı. Bu büyük milletin ve onun aziz topraklarının düşman eline geçmesini önlemek, vatanı, bayrağı ve kutsal değerleri korumaktı.

Çanakkale savaşına eski topraklarımızın her köşesinden insanlar geldi. Balkanlar’dan Kafkaslara, Kırım’dan Kuzey Afrika’ya, Orta Asya’dan Yemen’e aziz milletin bir zamanlar gök kubbesi altında yaşayan bütün fertleri geldiler.  Doktoruyla, mühendisiyle, öğrencisiyle, köylüsüyle, şehirlisiyle toplumun her kesiminden insan bu sese kulak verdi.

Çanakkale Şehit kitabelerine yazılmış Berat, Bosna, Bulgaristan, Drama, Elbasan, Ergiri, Girit, Görüce, İşkodra, Kosova, Manastır, Preveze, Prizren, Romanya, Sakız, Selanik, Serfice, Siroz, Yanya isimleri bizlere neyi hatırlatıyor? Burada Balkan coğrafyasının yer isimlerini görürüz. Kayda girmemiş daha nice köy, kasaba ve şehitler…

Çanakkale Cephesinde Şehit Komutanlar ve Şehit Mehmetçikler Balkanlardan Çanakkale Cephesinde şehit düşen komutan ve erlerin memleketleri:

Akova, Aynaruz, Berat, Bosna, Bulgaristan, Cuma, Demirhisar, Drama, Debre, Dirzor, Diva-niye, Eski Zağra, Filibe, Geylan, Ergiri, Girit, Görüce, İşkodra, Kalkandelen, Karakilise, Komanova, Kosova, Manastır, Mitroviçe, Nasliç, Ohri, Pazarcık (Tatarpazarcık), Pirlepe, Priş-tina, Preşova, Preveze, Prizren, Rodos, Radovişte, Romanya, Selanik, Senice, Serfice, Silistre, Siroz, Taşlıca, Taşoz, Usturumca, Üsküp, Vidin, Vodina, Volçetrin, Yakova, Yenicedir .

Balkan şehirlerinin ruhu bugün Çanakkale’de yaşamaya devam ediyor. Buradan saçılan ışık bütün kadim coğrafyamıza yayılmakta, birlik ve beraberliğimizi tesis ederek geleceğe sımsıkı sarılmamızı sağlamaktadır.

Çanakkale savaşı Osmanlı coğrafyasında yaşayan bütün Müslümanların hafızasında derin izler ve etkiler bırakmıştır. Bunlar yıllarca kuşaktan kuşağa anlatılmış bu kahramanlık hatıralarıyla nesiller yetişmiştir. Şarkılar, türküler yazılmış insanlar bu şanlı zaferi ölümsüzleştirerek günümüze kadar taşımışlardır. Balkanlarda Müslüman köylerini teker teker gezseniz hepsinde ayrı ayrı Çanakkale hatıraları dinlersiniz. Benim doğduğum Nevrokop şehrinden de çok sayıda gönüllü Çanakkale’ye gitmiştir. Dıbnitsa köyünde 11 gencimiz savaşa gelmiştir. Hiç biri geri dönememiştir. Bugün bunların kayıtlarına dahi ulaşamıyoruz. Bütün Müslüman Balkan köylerinden buna benzer bir dayanışma ve katılım olmuştur. Bunları araştırmalı ve yaşatarak genç nesillere, dedelerinin gösterdiği bu birlik ruhunu işlemeliyiz.

ÇANAKKALE SAVAŞINA BALKANLARDAN KATILIM

Çanakkale Savaşına katılan Balkan Müslümanların sayısı hakkında kesin bir rakam söyleyecek belgelere sahip değiliz. Ancak 24 Şubat 1917 tarihli Savunma Bakanlığı’nın Alman Başkumandanlığına gönderdiği bir raporda “Sırbistan, Karadağ ve Arnavutluk’un ele geçirilmesinden sonra buralarda oturan Müslümanlardan gönüllü olarak müracaat edenlerin Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan Orduları Başkumandanlıkları tarafından Osmanlı Ordusu’na toplam 43 bin 243 kişinin gönderildiği ifade edilmiştir. Balkan coğrafyasının diğer bölgelerinden de katılanlarını da göz önünde bulunduracak olursak bu sayının tahminen 50 bini bulduğunu söyleyebiliriz.

BALKAN CAMİLERİNDE CUMA HUTBELERİNDE ÇAĞRI YAPILDI

Osmanlı devleti Balkanlara elçiler göndererek Cuma hutbelerinde Balkan Müslümanlarından destek istedi. Bu çağırıya uyan binlerce Balkan Müslümanı akın akın Çanakkale’ye koştu. Bu topraklar için hiç çekinmeden canlarını verdiler.

Çanakkale Savaşı bütün Balkan Müslümanlarını ayağa kaldırdı. Her Cuma namazı hutbesinden sonra Balkan şehirlerinde, köy ve kasabalarda yüzlerce gönüllü Müslüman toplandı. Bosna’da “Cürünliye” adı altında toplanan bu gönüllü askerler Çanakkale’ye gittiler. Diğer bölgelerden katılan binlerce asker de vücutlarını siper ettiler bu genç insanların nerdeyse tamamı geri dönemedi. Çanakkale’de yan yana yatmakta ve aziz milletimizin birlik ve beraberliğine sarsılmaz kardeşliğine ışık tutmakta ve bugünkü torunlarına asırlara uzanacak bir miras ve kardeşlik bıraktılar. Bunu işlemeli ve bütün Balkanlarda anlatmalıyız.

 

Bugün bile Bosna’da, Sancak’ta, Makedonya’da Çanakkale Savaşı ile ilgili çok güçlü hatıralar destanlar anlatılmaktadır. Aşağıdaki satırlar bize bunu gösteriyor:

Terazinin darası

Kaşlarının karası

Beni ondan ayıran

Çanakkale yarası

 

 

BALKANLARDAN GELEN ŞEHİT VE GAZİ TORUNLARI ÇANAKKALE’DE BULUŞACAK

18 Mart Deniz Zaferi 100. Yıldönümü münasebetiyle ”1915 Vatan Coğrafyası Çanakkale’de buluşuyor” projesi kapsamında Osmanlı coğrafyasından yüzlerce şehit torunu Çanakkale’de buluşacak. Balkanların değişik yerlerinden gelen yüzlerce şehit ve gazi torunu dedelerinin anılarını yâd edecekler. Bu manevi duyguyu Çanakkale’de tekrar tatmak ve unutmayarak gelecek kuşaklara ulaştırmak için yapılan çalışmaları canı gönülden kutlamak istiyorum.

Bunun yanında Balkanlardan birçok devlet adamı, siyasetçi, sivil toplum kuruluşu, gazeteciler de etkinlere davet edilmiş bulunuyorlar.

BELEDİYELERİMİZİN ETKİNLİKLERİ

Bu vesileyle Türkiye’deki birçok belediye de bu etkinliklere ayrı ayrı katkı sağlamaktadır. Bunlardan birisi Ümraniye Belediyesinin Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılı sebebiyle Bosna-Hersek’in Başkenti Saraybosna’da “100. Yılında Çanakkale Zaferi” konulu resim sergisiydi.

Çanakkale’de 3000 şehit veren Boşnakları unutmayan Ümraniye Belediyesi Bosna-Hersek’in Başkenti Saraybosna’da bir dizi etkinlik düzenledi. Çanakkale ruhunun Balkanlardaki yansımasını bize tekrar hatırlattı.

“ÇANAKKALE RUHU” BALKAN MÜSLÜMANLARI ARASINDA DAYANIŞMAYI ARTTIRACAKTIR

Balkan coğrafyası uzun yıllar kan ve gözyaşıyla anıldı. Büyük acılar ve felaketler yaşandı. Hiç kuşkusuz bu acıların en büyüğünü Balkan Müslümanları yaşadılar. Bosna Savaşı taze bir yara olarak zihnimizde yaşamaya devam ediyor. Oysaki Osmanlı İmparatorluğu zamanında bu coğrafya bir istikrar ve güven adasıydı. Sadece Müslümanlar değil bütün topluluklar huzur ve barış içinde yaşadılar kendi benliklerini muhafaza ettiler.

Bugün Balkanlarda on milyonun üzerinde Müslüman yaşamaktadır. Kendi belleklerine her defasında sahip çıkan ve dimdik ayakta duran bu kardeşlerimizin her zaman yanında olduğumuzu hissettirmek zorundayız. Tek dayanağı Türkiye olan bu insanları kucaklamalı ve morallerini canlı tutmalıyız. Çok şükür Türkiye Cumhuriyeti son yıllarda kurduğu kurumlarla Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü ve STK ayağı ile birlik ve beraberliğimize sahip çıkmakta bu ruhun yaşamasına katkı sağlamaktadır.

Kadim medeniyetimizin topraklarında yaşayan bütün Müslümanların birlik ve beraberliğini pekiştiren adeta et ve tırnak gibi bir birine geçmesini sağlayan tarihimizin önemli dönüm noktalarından olan Çanakkale Zaferinin ruhunu yaşatmalı ve anlatmalıyız. Bu ülke topraklarımızda olduğu gibi eski topraklarımızda Balkanlarda Kafkasya’da, Afrika’da, Asya’da işlenmeli ve anlatmalıdır.

Çanakkale savaşı, asırlarca aynı çatı altında yaşamış Osmanlı coğrafyasındaki insanlarının devletine, milletine sadakatinin ortak bir ruh etrafında birleştikleri bir mücadele örneğidir. Bu yüzden bugün için de son derece önemlidir. Bu ruhu canlı tutmalı yeni nesillere dedelerinin bu bağlılığını ve ne anlama geldiğini anlatmalıyız.

Hiç kuşkusuz Çanakkale’de sadece Balkan coğrafyasından değil ecdadın kadim topraklarının her yerinden gönüllü askerlerimiz gelmişti. Bu büyük bir davanın birlik ve beraberliğin açık örneğidir. İşte bugün 100. yılını kutladığımız Çanakkale Savaşlarına katılan dedelerimizin ruhunu ortak bir kültür ve tarih şuuru içinde eski coğrafyamızda yaşayan bütün soydaş ve akrabalarımıza anlatmalı ve yaşatmalıyız. Bu ortak tarihimizin bir sorumluluğudur. Bu sorumluluğun büyük yükü hiç kuşkusuz Türkiye Cumhuriyetinin ve onun kurumları üzerinde olacaktır. 100. Yıl etkinliklerinde devletimizin bu sorumluluğu üstlendiğini görmemiz bizleri sevindirmiştir.


İçeriği Paylaş