Ajan Sava ve DOST

Alıntı Yazarlar Balkanlardan Haberler
İçeriği Paylaş

Ayhan DEMİR- Bulgaristan’ın demokratikleşme dönemine denk gelen 4 Ocak 1990’da kurulan Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi-HÖH’ün, üye ve destekçilerinin büyük bölümü Müslüman Türklerden oluşan oluşuyor. HÖH’ün kurucu ve ilk genel başkanı Ahmet Doğan oldu. 

Yirmi üç yıl boyunca HÖH Genel Başkanlığı görevini yürüten Doğan, 19 Ocak 2013’de düzenlenen 8. Olağan Kurultay’da, koltuğu Lütvi Mestan’a devretti. Fakat bu devir-teslim sadece kağıt üzerinde kaldı. 

Onursal genel başkanlık ile yetinmeyen Doğan, partinin fiili genel başkanlığına devam etti. Buna da sadece üç yıl sabredebildi. Lütvi Mestan’ı, dünyada eşi benzeri olmayan bir şekilde, genel başkanlıktan ve parti üyeliğinden ihraç ettirdi. İhraç gerekçesi de oldukça ilginç: Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi hadisesinde, Türkiye’ye destek vermek!

Ahmet Doğan’ı “Bulgaristan Müslüman Türklerinin doğal lideri” olarak kabul edenler, onun Rusya yanlısı çıkışına şaşırmış olabilirler. FakatAhmet Doğan’ın yıllarca gizlenen ve hâlâ bir bölümü gizli olan gerçek geçmişini bilenler, hiçbir şaşkınlık yaşamadılar.

Ahmet Doğan’ın, ismi dahil olmak üzere, tüm hayatı bilinenlerden faklıdır. Esas ismi Ahmed İsmailov Ahmedov’dur. 1985 yılına kadar ki Bulgar komünist dönem istihbarat teşkilatı “Devlet Güvenlik Komitesi-DS” arşivlerinde ismi, Ahmed Ahmedov olarak anılıyor. Bu tarihten sonra iseMedi Doganov ismini alıyor. 

Ahmet Doğan, Çalışma Ordusu’ndayken Askeri Karşı İstihbarat biriminde ve askerlik sonrası Devlet Güvenlik Komitesi-DS’in Birinci Ana Şubesi’nde, Bulgar ajanı olarak görev aldı. Dolayısıyla KGB adına da ajanlık vazifesini yürüttü.

1974 yılı yazında katıldığı Çalışma Ordusu Askeri Karşı İstihbarat birimindeki kod ismi “Angelov” idi.  Şubat 1976’dan itibaren DS’in Birinci Ana Şubesi’nde kod ismi “Sergey” olarak değiştirildi. Mart 1979’da kendi isteği ile “Sava” kod adını seçti. 

Doğan’ın DS ajanı olduğu, ilk kez 1997 yılında resmi olarak ifade edilmişti. Fakat Doğan’ın ajanlık biyografisini içeren klasörler, Bulgaristan Halk Meclisi’nin 2006 yılında kabul ettiği bir kanunla, gün yüzüne çıktı. 

Ahmet Doğan, sıradan bir DS ajanı değildir. İstihbarat teşkilatına zorla katılmış, zayıf karakterli bir muhbir de değildir. Tam aksine kararlı, sadık, analitik ve entelektüel yapısıyla, totaliter rejimin kıymetli bir buluşudur.  

Ahmet Doğan, ajanlık yaptığı dönemde, sadece Türk damarı üzerine yoğunlaşmıştı. Bulgaristan’da yaşayan Türkler üzerine istihbaratta bulunmuş ve değerlendirmelerde bulunmuştu. 

“Dostlarınıza karşı zekânızı değil, kalbinizi kullanınız” sözünü hiç işitmediği anlaşılan Ahmet Doğan’ın, kurbanlarından büyük bölümü, onu kendilerine çok yakın hisseden; köylüleri, dostları, akrabaları ve sevgilileri idi. 

Ahmet Doğan’ın ağına düşen isimlerden bir tanesi, Türkiye sevgisi ve hasreti ile dolu Onbaşı Ferdov idi. Ajan Sergey kod adıyla, Onbaşı Ferdov’un her hareketini üstlerine bildiriyordu. Onlardan bir tanesi de Onbaşı Ferdov’un 1975 yılında kaleme aldığı, şu mısralardı: 

“Türkiye bizim vatanımız, baba ocağımız / Sizi gerçek anne gibi kanatları altına aldı / Bizi ise korumasız bıraktı / Yetimler gibi eski Osmanlı topraklarında / Ancak biz burda bir milyondan fazlayız / Ve kuracağız Bulgaristan’da / Bağımsız / Türk Cumhuriyeti.”

Doğan, siyasi kariyerini de Bulgaristan Türklerinin güveni üzerine inşa etti. Ne var ki, partinin önemli mevkilerine yerleştirdiği DS ajanları ve demokrasiye geçiş döneminde eski komünistler lehine politikalarıyla, bu güveni de boşa çıkardı. 

Demokratik Güçler Birliği-SDS Birinci Hükümeti’nin düşürülmesi, 2001 ve 2006’da Georgi Sedefçov Parvanov’a verilen destek, partiyi Bulgar Sosyalist Partisi-BSP’nin stratejik ortağı pozisyonuna getirmesi, Ahmed Doğan’ın siyasal ihanetlerinden sadece birkaçıdır. 

3 Haziran – 21 Ağustos 1989 tarihleri arasında Sovyet arabalarına eşyalarını yükleyerek, Türkiye’ye hicret etmeye mecbur bırakılan 360 bin Müslüman Türkü ve her şeye rağmen Bulgaristan’ı terk etmeyen kardeşlerimiz, her şeyi unutabilirler. Fakat Müslüman Türkler, 29 Mayıs 1989’da “Bulgaristan’da yaşamak istemeyenler, onu terk etsinler” çağrısı yapan Todor Hristov Jivkov ile karşılıklı kahve yudumlayan Ahmet Doğan’ı unutmazlar.

Ahmet Doğan’ın HÖH’den ihraç ettiği Lütvi Mestan ve arkadaşları, dün (9 Şubat), Sorumluluk Özgürlük ve Hoşgörü İçin Demokratlar ismini verdikleri yeni bir partinin kuruluşunu ilan ettiler. 

Umarız, Bulgaristan Müslüman Türklerinin umutlarını boşa çıkarmazlar.

Umarız, partinin Bulgarca kısaltması gibi, Bulgaristan Müslüman Türklerine DOST olurlar.

Umarız, Bulgaristan ve Türkiye arasında yeni ve sağlam bir zemin olurlar.

Yolları açık olsun.

Yeni Akit


İçeriği Paylaş